“Para kazanmak için markalaşma, markalaşmak için para kazan”

Hepinizin bildiği üzere “Karnınız açken alışveriş yapmayın” diye bir söylem vardır:

Bunun sebebi oldukça nettir karnımız aç olduğu için normalde yemeyeceğimiz şeyleri bile almak isteriz, ihtiyacımız olduğunu düşündürür o açlık hali 🙂

İşte markalaşma sürecinde yapılan bir hata da az önceki örnek ile paralel: eğer cebiniz boşsa marka kurup para kazanmaya odaklanmayın, çünkü bu sizi markalaşmanın dinamiklerine odaklanmaktan çoktan tam aksine kısa vadede kazanca odaklamaya yönlendirecek. Açken gereksiz şeyler satın aldığınız gibi cebiniz boşken markanız için yanlış hamlelere yönelme olasılığınız oldukça yüksek.

Bu noktada marka kurmak zengin olmak için değil bir vizyonu gerçekleştirme arzusu ve iradesiyle ortaya çıkmalıdır.

Eğer ki o vizyon orijinal, özel ve değerliyse hayata geçmesi için yapacağınız titiz çalışmaların zaman içinde doğal olarak kazancınızı artırdığını göreceksiniz.

Burada şunu net şekilde belirtmeliyim:

Sıradan bir tshirt 200 TL verip almak yerine, marka değeri olan 4000 TL’lik bir tshirt alma sebebimiz onun bize yaşatacağı manevi tatmin ve duygu selidir. Marka bu noktada ticari kaygı güder ve markalaştığınızda aynı ürün için standartın üstünde ücret talep etmeniz normal karşılanır.

Ancak en başta dediğim gibi:

Para odaklı marka kurmaya kolları sıvamak sizi orijinallikten ve kültlükten uzaklaştıracak, matematiksel ve algoritmik planlar içinde boğacaktır. Bu durumda markalaşmanın doğasına aykırıdır.

Uzun lafın kısası:

“Para kazanmak için markalaşmayın, markalaşmak için para kazanın !”

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir